Gecenin siyahisini yaran ilk ışıklar puslu camlardan içeri dolarken, gözlerinden süzülerek yüreğini kamaştırdı. Kırmızı, üzerinde altın renkli urartu desenleri olan ipek örtüyü üzerinden usulca çekti. İlk selamını güneşe verdi. ‘’Günaydın’’. Güneş hüzmeleri gözlerine oyunlar yaparken, gözlerini tamamen ona teslim etti. Elini komidinin üzerinde gezdirdi. Hali hazırda hep baş ucunda bulunan sedef işlemeli kemik tokası ile… Okumaya devam et İpek böceği…
Kategori: Öykü
YÜKSEL…
Ne güzel bir isim YÜKSEL. Babaannem hissetmiş olacak ki günler sonra koymuş ismini. Adına yakışır kendini hep yükselttiği gibi, isterdi ki çoluğu çocuğu, yeğenleri de yükseklere çıksın, ilerlesin, yükseldikçe YÜKSEL’ sin… Ne kadar kısa ama bir o kadar da uzun. Hem yıllar öncesi, hem dün gibi. Amca, amcam. Özledim. Özledim amcam seni. En çok ihtiyacım… Okumaya devam et YÜKSEL…
Tohum…
Buz gibi bir havada, ılık bir rüzgarla yaprağın savrulup yere düşmesi gibi. Gönüle aşkın düşmesi gibiydi belki de tohumun da toprağa düşmesi... Şeytan Unutma ki şeytan da bir melektir. En sevdiğim Ancak meleğin şeytanını bulduysan şanlısın. Gök yüzünde mi? Belki de toprağın derinlerinde, gökyüzüne kavuşturmak senin elinde. Öyleyse tohum ekmeliyim Nadas zamanı bitti, tam zamanıdır… Okumaya devam et Tohum…