Değirmen…

Değirmen taşı misali yüreğim, öğüte öğüte yorgun, içine yeni bir şeyler atmadığında da kendi kendini öğütmekten yorulur, Öyle veya böyle, Değirmen dönmeye devam eder, Zaman geçtikçe Maviliği kızıla döner, Gün gelir herşeyi öğütmekten vazgeçer, Sonra an gelir durur, durulur. Yorgundur... A.Tamakan

AŞK’ın Ön Sevişmesi…

"Hey, müziğini unuttun. Müziğini burada bıraktın. İnsanın sesini kaybetmesi korkunç olur değil mi? " Kocaman bir gülümsemeyle gözlerimin içine bakıyordu. Gülüşünde sadece mutluluk değil, haylaz bir coşku, sarıp sarmalayan hercai bir neşe vardı. İçime işleyen o gülüşün ardında sanki bambaşka bir diyar saklıydı. Gözlerimi, coşkuyla akan bakışlarının içine öylece bıraktım. Gözleri gözlerimin üzerinde, dudaklarıma yakın…

Sohbet etmeli…

Öpüşmemiz gerekiyor, Nasıl? Öpüşmeliyiz. Öpüşmek işte, bildiğin öpmek, İstersen sohbet etmeye devam edebiliriz, Ama öpüşerekte sohbet edebiliriz öyle değil mi? Öpüşmemiz gerekiyor, Evet evet şimdi... A. Tamakan

Yabancı

Hava sıcak, güneş pırıl pırıl, gökyüzünde güneşten esmerleşmiş birkaç da bulut.       Vapur görünüyor bembeyaz teniyle ve boğuk boğuk bir öksürükle iyice yaklaşıyor. Denizin iyot kokusunu bastıran yoğun yosun kokusu ciğerlerimi yakıyor. Martılar konuyor omuzlarıma, kanatlarından köpük damlayan martılar. Güvertenin kıç tarafına oturuyorum, en sakin en boş orası görünüyor. Yanımda çok fazla insan…

Kitap arası AŞK’lar…

Kitap aralarına koyup sakladığımız gibi, akıl ile kalp arasında saklamak istediğimiz içindi belki de "AŞK" ın bu kadar çabuk solup gitmesi... A. Tamakan