İnanılmaz otantik ve de romantik bir caddeye sahip olan İşkodra’ ya bayıldım.
Arnavutluk’un en kuzeyinde olan şehir çevresine kurulu olduğu İşkodra gölü Karadağ ile sınır olmakta. Tarihsel olarak da İşkodra Müslüman Arnavut nüfusu ile Karadağlı Ortodoks nüfusu arasında bir sınır bölgesi. İşkodra şehri Müslümanlar, Ortodokslar ve Katoliklerin yaşam alanlarının kesiştiği bir nokta.
Sheshi Demokracia yani Demokrasi Meydanı şehrin merkezi ve bu bahsettiğim o muhteşem sokağa açılan meydanı. Bu meydandan restauranların, kafelerin bulunduğu ve arabaların girmediği, sadece yayalara açık olan o muhteşemm cadde Kolë Idromeno Caddesi’ ne çıkıyorsunuz. Şu anda ismini hatırlayamadım ama sokağın sonuna doğru sağ tarafta bılunan Rock kafe çok güzel ve kesinlikle bir iki bir şey içmek için gitmenizi tavsiye ederim.
Bunun yanı sıra İşkodra’ da Ebu Bekir Camii (18. yüzyılda yapılan Buşatlı Mehmet Paşa tarafından yapılan bu camii, 1995 yılında da restore edilmiş.) , İşkodra Gölü, İşkodra müzesi ve Rozafa Kalesi de keyifle gezebileceğiniz yerler.
Rozafa Kalesi, Sheshi Demokracia meydanından yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta olan 130 metre yüksekliğindeki bu kale M.Ö. 350 yılında İliryalılar tarafından yaptırılmış. Dört ayrı avlu dan oluşan, içerisinde çok fazla görülecek bir şey olmasa da manzarası için kesinlikle tavsiye ederim.
Sokaklar da arabadan çok genci yaşlışı büyük bir çoğunluğun bisiklet kullandığı insanlar görüyorsunuz.
Akşam da Tradita Restorant da yemeğinizi yiyebilir hatta benim gibi otantik seviyorsanız burada bir gece konaklayabilirsiz. Muhteşem bir otel ve dediğim gibi restaurant da ki yemeklerde inanılmaz güzel.
Bu ferah, geniş ve otantik sokağıyla güzel şehir İşkodra’ya da tekrar gelmek üzere veda ediyoruz…
A.Tamakan