Arnavutluk nasıl ki ata topraklarımsa, Selanik’te ana topraklarım… 🙂
Elbette ki yıllardır görmek istediğim ülkeye, görmek istediğim şehire büyük bir heyecan ve keyifle geldim. Hem annemin şehiri olduğundan hemde atamızın evinin burası olduğundan inanılmaz keyifli ve gururluyum.
Evet burası diğer Balkan şehirleri gibi kasaba havasından uzak, bildiğiniz büyük bir şehir edasında ancak her yer cıvıl cıvıl, her yerde müzik sesleri ve bütün kafeleri dolu çok güzel bir şehir. Bir çoğunun turist olmadığından yola çıkarak diyebilirim ki yemeye, içmeye, eğlenmeye pek düşkün bir millet. Gece gündüz vur patlasın çal oynasın kıvamında bir şehir. Böyle olumca da pek şaşırmamak gerek, Yunanistan ekonomisinin neden bu denli kötüye doğru gittiğini. Biraz tembeller zannımca.
Önemli turistik ziyaret yerleri ise Beyaz Kule, Galerius Kemeri Arkeoloji Müzesi ve Ata’mızın doğduğu ev.
Beyaz Kule; Günümüzde tarihî bir kule ve müze olarak, şehrin deniz kıyısında yer alarak şehrin en büyük sembolü olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmış olan,
Balkan Savaşları sonucunda Yunanların eline geçen bu kule beyaza boyanmış fakat zamanla eski rengini geri almış. O günden sonra “Beyaz Kule“ olarak adlandırılan bu kule Selanik’in en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri.
Galerius Kemeri; Selanik’in en çok bilinen ve buluşma noktası olarak kullanılam olan bu kemer, M.S. 3. yüzyılın sonunda, Selanik’i bu bölgenin başkenti yapan Sezar Galerious’u onurlandırmak için yapılmış. Duvarlarında hala günümüze kadar gelmeyi başarmış mermer oyma yazıtlar var. Bunların çoğu Galerious’un Perslere karşı kazandığı zaferleri anlatmakta. Burada da bir kaç fotoğraf çekerek Ata’mızın evine doğru yola çıktık.
Büyük bir heyecanla Atatürk’ün evine geldik. Ancak ne büyük bir şansızlık ki tadilat dolayısıyla kapalıydı. 😦 Bütün hevesim, neşem kursağımda kaldı evet. En azından bahçesini görelim istedim ve kapıdaki görevliye bin bir dert yanarak, bahçesine girebilmeyi başardık. Evin bahçesindeki Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi tarafından dikildiği rivayet olan tarihi nar ağacı, tarihi ve kültürel değeri nedeniyle müzenin en çok ilgi çeken yeri. Elbette ki o ağacın altında oturup, oğluma tekrar Atatürk’ü anlattım. Evet ikimizde çok buruktuk, evi gezemediğimiz için. Ancak söz verdim oğluma, tekrar geleceğiz ve Ata’mızın doğduğu bu evi göreceğiz.
Ayrıca buraya geldiğimde öğrendim ki; Selanik Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü olan 29 Ekim 1933’te yaptığı özel bir toplantıda, Cumhuriyetin 10. Yılı sebebiyle, Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin duvarına bir hatıra plakası takılması ve evin hali hazırdaki sahiplerinden satın alınarak, Mustafa Kemal Paşa’ya hediye edilmesini kararlaştırmış ve plaka çakılması töreni Kasım 1933’te gerçekleşmiş. Sonrasında da restorasyon yapılarak bugün ki halini almış.
Burası da çok güzel, çok keyifli ve harika bir yer…Çok sevdim, çok keyif aldım. Akşam da sahilde vur patlasın çal oynasınlı bir yerde yemeğiizi yedik, uzolarımızı da içtik ve Selanik’e telrar gelmek üzere söz vererek veda ettik…
A. Tamakan
😊😙
BeğenBeğen