CAMPO DEI FIORI
Tiber Nehri ve Navona Meydanı (Piazza Navona) arasındaki bir Roma meydanıdır. Efsaneye göre meydan ismini Pompeo’nun sevdiği kadın Flora’dan almıştır. “Fiori” İtalyanca’da “çiçek” anlamına gelir. İsim aslında Orta Çağ’da, alan hala çayır çimenlikken verilmiştir. Başka bir inanışa göre ise meydana bu ismin verilmesinin nedeni verimsiz olan bu alanın verimli ve renkli hale getirilmesidir.
Campo Dei Fiori her zaman renklidir çünkü her zaman çiçeklerle bezelidir. Geceleri bar ve restoranları ile ünlü olan meydan, sabahları taze meyve, sebze ve çiçek alabileceğiniz bir yerdir. Campo Dei Fiori, Antik Roma’da “Venüs Victrix Tapınağı” ve “Pompey Tiyatrosu”nun olduğu yere yapılmıştır.Parione bölgesinde bulunan değerli kısımlardan biridir. Geceleri ve gündüzleri farklı hallere bürünen meydan, her iki durumda da aslında sanat arka planını barındırır.
Bu renkli meydan tarih içerisinde yarışlara, idamlara ve diğer değişik ve önemli organizasyonlara ev sahipliği yapmıştır. Meydan ayrıca Giordano Bruno’nun heykeli ile meşhurdur. Giordano Bruno fikirleri nedeniyle yakılmış bir filozoftur. İdam edilen Bruno’nun heykeli de bu idamları simgelemektedir. 1888 yılında yapılan bu heykel filozofun tam da idam edildiği noktaya konulmuştur.
SAN PIETRO BAZILIKASI
Hristiyan dünyasının en büyük bazilikasıdır. Vatikan’da yer alan bu bazilika 186 metre uzunluğundadır, 136 metre yüksekliğinde bir kubbeye sahiptir, ön yüzü 114 metre genişliğinde ve 47 metre yüksekliğindedir. 22.000 metre karelik alanı ile bu devasa ibadethanede 20.000 insan aynı anda dua edebilir.San Pietro Bazilikası yaklaşık MS 4. yüzyılda İmparator Constantine’in isteği üzerine Saint Peter’ın şehit düştüğü yerde inşa edilmiştir. Zamanla bazilika büyümüş ve zenginleşmiştir. İlk restorasyon çalışması 15. yüzyılda papanın isteği üzerine yapılmıştır. Bu çalışma Roma Rönesans ve Barok tarzında yapılmıştır. Kubbenin planı Michelangelo’ya aittir, fakat bunu tamamlayamamıştır. Michelangelo’nun çizimlerine göre kubbeyi 1588 – 89’da tamamlayan kişi Giacomo Dalla Porta’dır.
San Pietro Bazilikası’nın en üstünde yer alan 42 metre çaplı kubbe gezginlere büyüleyici bir Roma manzarası sunuyor. Kilise haricinde ayrı bir girişi bulunan kubbeye dilerseniz merdivenlerle dilerseniz de asansörle çıkmanız mümkün. Eğer asansörle kubbeye çıkmayı düşünüyorsanız maceraya hazır olun çünkü yaklaşık 320 basamaklı ayrıca dar, kasvetli bir yolculuk sizi bekliyor. Kubbe’ye çıkmanın en mantıklı yolu ise asansör. Gelelim kubbe çıkış ücretlerine. Kubbeye asansör ile çıkmak isterseniz çıkış ücreti 7 Euro, merdiven çıkış ücretsi ise 6 Euro . Kubbeye Nisan-Eylül arasında 08:00-18:00 saatleri arasında , Ekim-Mart arasında ise 08:00-16:45 saatleri arasında çıkabilirsiniz.
CASTEL SANT'ANGELO
İmparator Hadrian için MS 130 – 139 yılları arasında Roma‘da inşa edişmiş bir kaledir. Ayrıca papanın evi ve hapishane olarak da kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu Cem Sultan da hapishanede mahkum edilenler arasında bulunmaktadır. Önceki papalar tarafından tehlike durumlarında korunma amaçlı buraya saklanılmıştır. Castel Sant’angelo’yu Vatikan’a bağlayan gizli alt geçit hala burada bulunmaktadır. Orta Çağ’da şehrin kuzey girişini korumak için kaleye dönüştürülmüştür.
Eski dönemlerde çok trajik olaylara ev sahipliği yapmıştır Castel Sant’angelo. Örneğin, davaların bakılıp idamların yapıldığı bu yerde idam edilen kişinin başı günlerce ibret olsun diye köprüden sallandırılmış. Küçük, nemli, havasız hücrelerde mahkumlar açlık, susuzluk ve hastalıktan ölmüştür. Benvenuto Cellini, Cagliostro ve Giordano Bruno, Campo dei Fiori Meydanı’nda yakılmadan önce burada hapis yatmıştır. İtalya’nın yapısının değişmesi ile burası da askeri bir merkez haline dönüştürülmüştür.
Tiber nehri kıyısında yürürken ve Sant’angelo Köprüsünden geçerken bu kaleyi görebilirsiniz. Günümüzde birçok sergiyi barındıran bir müze haline dönüştürülen yapıda bir efsaneye göre uzun bir koridordan sonra Roma İmparatorlarının küllerinin olduğu bir odaya ulaşılır. Bu odadan yukarı terasa çıkıldığında Archangel’in orijinal bir heykeli bulunur. Diğer bölümler arasında Hall of Apollo (Apollo Salonu) ve Clement VII’nın özel odalarını görmenizi öneririm.
A.Tamakan
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Aylin Tamakan Nergiz tarafından yayımlandı
Bir tutam huzur, bir tutam Mutlu'luk...
Tüm gönderileri Aylin Tamakan Nergiz ile görüntüle